Kadın Egemen Bir Dizi: The Bold Type



Her ay, o ayın başlayacak yeni dizilerini listelediğimiz yazılar yer alıyor benim gibi diziler hakkında olan bloglarda. Bahsedilen diziler henüz yayın hayatına başlamadığı için, dizilerin konularından bahsederken yayıncı ekibin bize sunduğu dizi tanıtımlarını kullanıyoruz. Dizi başlayıp ilk bölümünü izlediğimiz zaman, bize başta sunulan konuyla dizinin gerçek konusu arasında büyük farklar olduğu zamanlar oluyor. Bazen bize dizi başlamadan önce sunulan içerik bol makyajlı olurken, bazen de sunulan o mini tanıtım resmen dizinin katledilmesine neden oluyor.



2017'nin Temmuz ayında başlayacak dizilerden, The Bold Type'ın konusu bir kadın dergisinde çalışan, üç kadının hayat hikayesi olarak özetlenmişti. Bu konu hemen beynimizde Sex and City benzeri dizi sinyallerini çakıyor. Dizinin pazarlaması düşünülünce akıllıca bir hamle olsa da, dizinin izlediğim ilk üç bölümü düşünülünce diziye biraz haksızlık yapılmış gibi geldi. Çünkü The Bold Type, tam bir kadın egemen dizi. Kadınlara odaklı, erkeklerin birer figüran olduğu bir dizi. Lanse edildiği gibi yüzeysel bir dizi olmaktan çok daha fazlası. Evet, Sex and The City ile çok ortak noktası var. Ancak The Bold Type, birazcık aktivist bir Sex and The City olmuş. Nasıl mı? Hadi dizinin tanıtımına geçelim o zaman!

 

 

The Bold Type

 


Scarlet isimli bir kadın dergisinin mutfağındayız. Scarlet ülkenin en önde gelen, en köklü kadın dergilerindendir. Jane, derginin taze yazarlığa yükselmiş asistanı. Kat, derginin sosyal medya uzmanı. Sutton, üç yıldır asistanlıktan kurtulamayanıdır ekibin. Jane, Kat ve Sutton hem iş arkadaşı hem de üç yakın arkadaştırlar. Bu üçlü merkezinde Scarlet'in işleyişine, odaklandıklara konulara tanık olurken; onların özel hayatlarına da konuk oluyoruz.

Jane Sloan/ Katie Stevens
(Faking It)




Asistanlıktan, yazarlığı yükselen taze yazar Jane. Annesi çok erken ölmüş ve erkek kardeşleriyle hep o ilgilenmek zorunda kalmış. O yüzden kız kardeş özlemi var hayatta. Bu özlemini Kat ve Sutton ile dolduruyor. Derginin parlayan yıldızlarından olmasına rağmen, özel hayatı tam bir fiyaskodur. En son bir tren istasyonunda terk ettiği sevgilisini bir türlü unutamamıştır.

Kat Edison/ Aisha Dee
(Chasing Life, Channel Zero, Sweet/Vicious)




Derginin sosyal medya uzmanı. Başına buyruk kişiliğiyle sık sık başını derde sokuyor. Ancak son zamanlarda en büyük sıkıntısı, heteroseksüel olduğu konusunda derin inancına rağmen bir kadına çok yoğun duygular besliyor olması.

Sutton Brady/ Meghann Fahy
(Political Animals, Chicago Fire)




Üç yıldır derginin huysuz çalışanlarından Lauren'in asistanlığını yapan Sutton artık yerinde saymaktan çok sıkılmıştır. Artık ilerlemesinin zamanının geldiğini düşünüyor ve dergide daha iyi bir pozisyon için fırsat kolluyor. Bu arada derginin yönetim kurulundan Richard ile gizli bir ilişkisi var. Bu ilişki biraz kafasını karıştırıyor.

Jacqueline Carlyle/ Melora Hardin
(Monk, The Office, Transparent)




Derginin yönetiminde en zirvedeki kişi Jacqueline. Dışarıdan bakıldığında çok sert, acımasız biri gibi görünse de kendisi şahane bir yönetici. Çalışan herkesin ilerlemesine destek oluyor. Özellikle Jane'in çok başarılı olacağına inanıyor.
Dizinin özellikle en güçlü kadın karakterlerinden bahsettim ve erkek karakterleri es geçtim. Çünkü dizide erkek karakterler hiçbir derinliği olmadan yüzeysel bir şekilde bulunuyor. Çünkü bu dizinin esas derdi kadınlar ve onların problemleri. Üstelik kadınlar için bıçak sırtı konulara da değiniyorlar.

Buradan sonra diziyle ilgili spoiler olacak onu belirteyim bana kızmayın.




İlk bölümünde, sosyal medya kullanmayan eski sevgili nasıl takip edilir diye eğlenceli bir konuyla açılış yapmış olsa da; yine aynı bölümde müslüman lezbiyen bir sanatçıyı merkezine de alıyor. Onun ekseninde ülkesindeki kadınların sorunları anlatılıyor. İkinci bölümünde, Kat üzerinden cinsel kimlik bulma irdelendi. Jane'in, yazı konusu mükemmel orgazmdı. Ancak asıl irdelenen konu, kadınların yıllarca yaşadıkları psikolojik baskıyla orgazm taklidi yapıyor olmasıydı. Üçüncü bölümünde ise, kadınlara sosyal medya üzerinde erkekler tarafından yapılan zorbalığa değindi.



Ülkemizdeki kadın sorunları, kadın cinayetleri, tecavüzler düşünülünce işlediği konular size çok yüzeysel gelebilir ama bizden bir üst seviye toplumlarda tartışılan konular bunlar. Çünkü bastırılmış cinsellik, cinsel kimlik bunalımı, gelişen teknolojiyle erkeklerin zorbalığının kılıf değiştirmesi bizdeki sorunların da temelinde yatıyor. Ben buna inanıyorum en azından.
Freeform kanalında yayınlanan dizi 2. ve 3. sezon onayını aldı. 2. sezonu 12 Haziran'da başlayacak. Yeni sezon başlamadan ilk sezonu acilen izlemelisiniz!

1 yorum

  1. Çok sıcak, samimi bir diziye benziyor listeme aldım.

    Bu arada blogunu yeni keşfettim takibe aldım. Seni de bana beklerim.

    birsenle.com

    YanıtlaSil