L’insulte/ The Insulte/ Hakaret
Sinema, her daim içinde bulunduğu toplumun aynasıdır. Hem Orta Doğu, hem Türkiye'de son yıllarda artan kaos ve belirsizliklerler birlikte en büyük sorunlardan biri mülteciler. Gittikçe kendi içinde yeni sorunlar doğuran bu sorun, sinemada da yer bulmaya irdelenmeye başladı. Filmekimi programında yer alan Lübnan yapımı L’insulte kendi içinde bulunan mülteci sorununa farklı bir bakış açısıyla yaklaşan bir film.
L’insulte/ The Insulte/Hakaret
Yönetmen: Ziad Doueiri
Oyuncular: Adel Karam, Kamel El Basha, Camille Salameh, Rita Hayek, Diamand Bou Abboud
Tony, Lübnan'ın aşırı sağcı partilerinden Hristiyan parti üyesi son derece milliyetçi bir adamdır. Otomobil tamirciliği yapan, hamile olan karısı Shirine ile ev- tamirhane arasında bir yaşam sürmektedir. Yasser, Lübnan'da mülteci olarak yaşayan bir Filistinli'dir. Mülteci kampında yaşayan mühendis Yasser, çalışması yasak olduğu halde şehirde yeniden yapılanma işini yapan şirkette inşaat şefi olarak çalışmaktadır.
Birbirine taban tabana zıt olan Yasser ve Tony'nin yolu, Tony'nin balkonunda kesişir. Gideri bozuk olan balkonunu yıkayan Tony, balkonun altında olan Yasser ve beraberindekileri ıslatır. İşleri mahalledeki aksak yerleri düzeltmek olan Yasser gideri tamir etmek için Tony'nin kapısını çalar ancak kapı suratına kapanır. Kapının suratına kapanmasına aldırmayan Yasser, dışarıdan giderini tamir eder Tony'nin. Kendinden izinsiz yapılan tamirata sinirlenen Tony, tamir edilen gideri kırar. Yasser, bu duruma tepki olarak Tony'e "mal" der ve olay tartışmaya döner. Yasser'in müdürü olayı tatlıya bağlamak için uğraşır ancak Yasser'in özür dilemeye yanaşmaması işleri birazcık zora sokar. Hatası olmadığını düşünse de ülkede mülteci olan Yasser işini kaybetmemek için özür dilemeye razı olur. Özür dilemek için Tony'nin yanına gittiklerinde Tony ona soylarının kuruması ile ilgili dileklerini iletince kendini tutamaz ve yumruk attığı Tony'nin iki kaburgasını kırar.
Bu noktadan sonra olay mahkemeye kadar ve kontrolden çıkmaya başlar. İlk gidilen mahkeme Yasser'i suçsuz bulunca Tony vazgeçmez ve temyize gider. Temyize gidilen mahkemeden sonra olay bir iç savaşa dönmeye başlar ve olay ülke içinde büyümeye başlar. Filmde tanık olduğumuz etnik ve dini gerginliklerin yaşadığı ortam bize hiç yabancı değil. İki öfkeli adamın kendince sebepleri var. Bir yanda ülkesinde bulunan mültecilere kendince haklı sebeplerle öfke duyan Tony, diğer yanda kendi ülkesindeki savaştan kaçıp başka bir ülkeye sığınmak zorunda kalmış Yasser. İki tarafın bakış açısını da son derece yalın bir şekilde anlatmayı başaran bir film L’insulte. Yasser'in zor durumuna rağmen erdemlerinden vazgeçmemesine kızarken, Tony'nin kendi ülkesinde dini yüzünden yaşadığı ayrımcılıktan ve kıyımdan doğan milliyetçi nefreti. Yasser'in sakinliğine, Tony'nin milliyetçiliğine kızarken filmin iki tarafın birbirini anlamasını ve hak vermesini sağlamasına tanık oluyoruz. Bir noktadan sonra birbirlerinin ırksal farklılıklarını unutuyor iki adam ve birbirlerinin trajedilerine üzülüp empati kurmaya başlıyorlar. Ve hatta birbirlerine hak vermeye başlıyorlar içten içe.
Çok fazla karakterize edilen mahkeme sahnelerini bir yana koyduğumuzda anlattığı coğrafyayı çok iyi yansıtan bir film izliyoruz. Buna paralel filmde oyuncuların performansları da son derece tatmin edici. Kamel El Basha'nın, Venedik Film Festivali'nden "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüyle dönmesi de bunun kanıtı. Filmekimi'nde izlediğim filmler arasında beni kendine en hayran bırakan L’insulte oldu. Çünkü neticede mülteci meselesi bizim için de çok hassas konulardan biri. Filmin bu konuya yaklaşımı ise çok gerçekçi ve naif bana göre. Mültecileri vatanında gibi hissettirmek isteyen devletin, bunu yaparken kendi vatandaşlarını nasıl mülteci gibi hissettirdiğini, mültecilerin sorunlarına yaklaştığı duyarlılığı kendi içindeki benzer sorunlarda göstermemesi vurgulanıyor.
Filmin sorguladığı konulardan birisi de insanın doğası ve doğası itibarıyla şiddete neden başvurduğu. Bir insanı sorununu çözmede hangi noktada şiddete başvurur ve şiddetin temelinde etki tepki mi yatar? Tüm bu soruların cevabını filmin içinde sorguluyor ve bir şekilde bu soruların cevabına kendince cevap da veriyor. Neden benim için en iyi film olduğunu da izlediğiniz zaman anlayacaksınız eminim.
Filmin Katıldığı Festivaller:
Venedik Film Festivali
Filmekimi
Filmin Kazandığı Ödüller:
Venedik Film Festivali: En İyi Erkek Oyuncu (Kamel El Basha)
0 yorum