Bir haftalık hastalık izninden sonra yeniden buralardayım. Hala tam olarak iyileşemememden mütevellit bu hafta diğer haftalar göre daha az yazı görürseniz beni mazur görün. Olur mu? Hasta olmamı da avantaja çevirip yarım olan, bölüm biriktirdiğim dizileri bol bol izledim bu süreçte. O yüzden sık sık daha önce bahsetmediğim dizilerden bahsedeceğim size buradan. İzleyip de hiç bahsetmediğim diziler o kadar çok birikti ki nasıl altından kalkacağım kafamı da kurcalamıyor değil. Neyse dünya için küçük benim için büyük dertlerimle sizi sıkmayı bırakıyorum ve yeni dizimize geçiyorum. Keza kendisi bayağı tartışmalı bir dizi. Çünkü yola mini dizi olarak çıkıp, 2. sezonuyla yola devam etmeye karar verdi dizi. Hadi başlayalım!

Big Little Lies

 

Big Little Lies, 2017 yılı içerisinde merakla beklediğim dizilerin başında geliyordu. Hal böyle olunca dizinin ilk bölümü yayınlanır yayınlanmaz hemencecik izledim. Peki Big Little Lies nasıl bir dizi?
Her şeyin kusursuz olduğu, mükemmel evler, mükemmel ebeveynlerin olduğu bir kasabadayız. Dışarıdan tüm hayatların mükemmel göründüğü sahil kasabasında, işlerin iç yüzü hiç göründüğü gibi değil. Dışarıdan mükemmel görünen bu kasabanın yeni sakini Jane ve Ziggy için kasabada hayat pek kolay başlamaz. Okulun ilk günü kasabanın dişli kadınlarından olan Renata'nın kızı Annabella'ya birisi şiddet uygular. Öğretmen, okul çıkışında Annabella'dan kendisine şiddet uygulayanı göstermesini istediğinde, kız Ziggy'i işaret eder. Ziggy her ne kadar yaptığını inkar etse de kasabaya yeni gelmiş çocuğa ve annesine kimse inanmaz. Kasabanın gözde annelerinden Celeste ve Madeline, Jane ve Ziggy'nin tarafını tutarlar ve Renata'ya meydan okurlar. Şimdi kasabada iki taraf arasında çetin savaş başlamıştır.



Biz bu savaşı izlerken geçmişi izliyoruz. Çünkü bir maskeli baloda bir cinayet vardır. Ölenin de öldürenin de kim olduğu belli değildir. İlk bölümü bir sürü soru işareti ile sonlandırıyoruz. Yeni komşu Jane neden kasabaya taşındı? Cinayet kurbanı kim? Ve en önemlisi katil kim?
Liane Moriarty'nin aynı isimli romanından uyarlanan dizide, kitabın yazarının senaristler arasında bulunması dizinin atmosferinin daha sağlam olmasını da sağlamış. Dizinin daha iddialı olmasını ise başroldeki üç anne sağlıyor. Çünkü bu üç anneden birisini Nicole Kidman, birisini Reese Witherspoon ve birisini de Shailene Woodley canlandırıyor. Alexander Skarsgård (True Blood), James Tupper (Grey’s Anatomy, Revenge, Aftermath), Laura Dern (Enlightened), Adam Scott (Parks and Recreation, The Good Place), Sarah Burns (How to Get Away With Murder), Zoë Kravitz (Californication) dizinin diğer oyuncuları.

Big Little Lies; izlemesi son derece keyifli, gerilimi tam dozunda, entrikası yerli yerinde bir dizi olmuş. Bu sezon mutlaka şans verilmesi gerekenler listesinde başı çekiyor. Ortaya Desperate Housewives, Devious Maids ve How to Get Away With Murder karışımı bir dizi çıkmış. Bu üç diziyi sevenler, bu diziye de mutlaka bir şans vermeliler.