Hikayemiz nasıl başladı?

Dizinin açılış sahnesinde bizi iki cinayet birden karşıladı. Cinayetten nasıl paçayı sıyıracağımızı anlatacak bir dizinin, cinayetle açılış yapması sürpriz olmasa gerek. Açılışı üniversite şenliğinin olduğu gün gerçekleşen Annalise'in süper beşlisinin dördünün bir halıya sarıp cesedi yakmaya çalıştığı bir cinayetle, kapanışı ise aylar öncesinde kaybolan üniversite öğrencisi Lila'nın öğrenci yurdunun su tankında bulunan cesediyle ortaya çıkan cinayetle yaptık. Her bölümde yeni bir davayı aydınlatırken, bu iki cinayet ayağımıza dolandı durdu. Çünkü iki cinayet birbiriyle ayrılmaz bağlarla sımsıkı bağlıydı.

Wes, Micheala, Laurel ve Connor; Ceza Kanunu 101 dersinin uygulamalı eğitiminden yana olan profesorü Annalise Keating'in gözde stajyer öğrencileri. Birkaç ay öncesine döndüğümüzde, stajyer olmalarına sevinen bu parlak öğrencileri; birkaç ay sonra halıya sarılı bir cesetle ne yapacaklarını bilmez halde buluyoruz. Üstelik, halıya sarılı ceset sevgili profesörleri Annalise'in kocası Sam'e ait. Öğrencilerine "bir cinayetten nasıl kurtuluruz"u teoride öğreten Analise'in öğrencilerine ilk öğrettikleri:

-Şahitlerin inanılırlığını yok edin.
-Ortaya yeni bir şüpheli çıkarın.
-Kanıtı yok edin.

Lila Stangard cinayeti. Üniversitenin sıradan öğrencilerinden birinin öldüğü bu cinayet; daha sonra Annalise'in ve tüm ekibin merkezinde olduğu bir soruşturmaya, ardında da Sam Keating'in öğrenciler tarafından öldürülmesine sebep oluyor. İşte bu noktada Annalise'in ilk derste öğrettiği bu üç madde Laurel, Wes, Connor ve Michaela'yı cinayet zanlısı olmaktan kurtarıyor.   

Lila'nın bu ekibimizle ilk bağı Wes'in emo komşusu, uyuşturucu satıcısı Rebecca ile başladı. Lila ile gizli en yakın arkadaş olan Rebecca'nın, Lila'nın öldürüldüğü gece tartıştıkları ortaya çıkınca ilk cinayet zanlısı Rebecca oldu. Lila cinayeti ile Annalise bağlayan en büyük detayı öğrendik daha sonra. Sam ve Lila'nın gizli bir ilişkisi vardı. Üstelik Lila öldüğünde, Sam'in bebeğini taşıyordu. Bu da henüz polis ilişkilerini bilmese de Annalise ve öğrencilerinin gözünde Sam'i cinayet şüphelisi yapıyordu. 




Lila ve Rebecca arasında arkadaşlığı, o gece yaşanan tartışmayı öğrenen polis Rebecca'yı cinayetten tutukladığında Wes'in ısrarıyla avukatı Annalise oldu. Polis için baş şüpheli Rebecca olsa da; içine kurt düşen Annalise için ise baş şüpheli kocası Sam'di! Bu yüzden her fırsatta başını yaktığı ama her başı derde girdiğinde koşa koşa gittiği polis sevgilisi Nate'den yardım istedi Annalise. Polis, Rebecca'yı suçlu çıkarmak için bir soruşturma yürütürken; Nate de Sam'in suçlu olup olmadığını araştırmaya başlamıştı. 

Birkaç ay öncesinde bu gelişmeler yaşanırken, birkaç ay sonrasında kahramanlarımız Sam'in halıya sarılı cesediyle ne yapacakları konusunda derin tartışmalar yaşıyordu. Herkes korkmuş ve panik halinde olunca her kafadan bir ses çıkıyor, ne yapılacağı konusunda bir sonuca varılamıyordu. En sonunda oy birliği ile Sam'in cesedinin yakılmasını ve kalan parçaları da uzakta bir yere atmaya karar verdiler. Teoride arkalarında hiçbir delil bırakmayacak bu çözüm, pratikte o kadar da başarılı olamadı. Önce Michaela cesedi yaktıkları yerde nişan yüzüğünü kaybetti. Ardından cesedi yakmaya dayanamayan gençler, cesedi planladıklarından çok daha takın bir yere bırakıverdiler.




Nate araştırmaları sonucunda Sam'in o gece söylediği yerde olmadığını anladı, ancak Annalise'in bu gerçekle kalbi kırılmasını istemediği için söyleyemedi. O gece Sam'in söylediği yerde olduğunu öğrenen Annalise'in içi rahatlamıştı. Annalise tam saçmaladığını düşünüp, Sam'in tüm bunlarla alakası olmadığının iç rahatlamasını yaşarken öğrendiği bir gerçek yeniden şüphelerinin canlanmasına sebep oldu. Lila'nın beraber olduğu Mr. Darcy'nin Sam olduğu ortaya çıktı! Rebecca'nın Lila ile ilişkisi olduğunu söylediği Mr. Darcy'nin kimliği bir muammaydı. Ta ki Lila'nın telefonu ortaya çıkıp içerisindeki penis fotoğrafı görünene kadar. Annalise, telefondaki fotoğraftaki penisin sahibini hemencecik tahmin etti ve Sam'le yüzleşti. Mahkemede rakiplerine kök söktüren Annalise direnmek kim, Sam kim? Annalise'in sorgusuna uzun süre dayanamayan Sam, Lila ile ilişkisini sonunda itiraf etti. Sam onu aldatmış ve katil olabilirdi. Ancak Annalise'in tüm şüpheleri Sam'in üzerine çekmek gibi bir niyeti yoktu. O yüzden Mr. Darcy'nin Sam olduğu gerçeğini herkesten sakladı. Bu durum pek uzun sürmedi. Annalise'in banyosunu kullanan Rebecca fotoğrafta bulunan duvar kağıdını hemen tanıdı. Anında bir ışık çaktı ve Sam'in Mr. Darcy'i olduğunu anladı. Annalise'in kocasının katilliğini gizlemeye çalıştığını düşünen Rebecca, Nate ile Annalise'e karşı gizli bir işbirliğine girişti. 




Nate ve Rebecca'nın bu gizli işbirliği Sam cinayetine giden kaldırım taşlarını bir bir döşemeye başladı. İlk iş olarak Lila'nın, Sam'den hamile olduğunu ispatlamak isteyen ikili Sam'in DNA'sının peşine düştüler. Rebecca, Sam'in DNA'sını almayı başaramayınca bu kez Sam'in o gece söylediği yerde olmadığını ispatlamak için bilgisayarındaki telefon kayıtlarının peşine düştüler. İşte ne olduysa o zaman oldu. Lila'nın, Sam'den hamile olduğunu öğrenen Annalise içerisindeki her şeyi kusmak niyetindeydi. İnceldiği yerden kopacaksa kopsun diyen Annalise ve Sam yıllarını kozunu paylaştılar. Bu tartışma sonunda Annalise ve Sam arasındaki tüm ipler bir bir koptu. 




Her zaman, mükemmel zamanlamayı yakalamayı başaran Rebecca bu şiddetli tartışmanın hemen ardından eve girdi. Sam'in bilgisayarındaki bilgileri çalmak için usulca yukarı süzülmüştü. Bu sırada Michaela ise sonradan kendileri için bir paçavraya dönüşecek ödülün peşine düştü. Asher'dan ödülünü çalan Micheala, sınavdan kurtulmak için Annalise'in evine geldi. Kader ağlarını örmeye başlamıştı. Bir cinayetin başrolü olacak tüm kahramanlarımız bir bir Annalise'in evinde toparlanıyordu. Michaela'ya, Annalise'in olmadığını söyleyen Sam odasına çıkan Rebecca'yı fark etmişti. Nate'in istediği bilgileri bir an önce çalmak isteyen Rebecca Sam'in bilgisayarını kapıp kendini banyoya kilitledi. Rebecca'ya saldıran Sam'i durdurmak isteyen Micheala'da yukarı koştu ve Sam'i engellemeye çalışırken onu yanlışlıkla aşağı itti. Bu sırada Rebecca'yı arayan Connor ve Wes de eve apar topar daldılar. Odanın ortasında yatan Sam'e hepsi şaşkınlıkla bakarlarken Sam'in cesediyle ne yapacaklarını tartışmaya başladılar. İşte tam bu sırada dokuz canlı Sam, harekete geçip Rebecca'nın üzerine kapaklanıp onu boğmaya başladı. Rebecca'yı kurtarmak isteyen Wes can havliyle ödülü kaptığı gibi Sam'i yere yıktı. Bu kez Sam gerçekten ölmüştü.




Ve sonunda şenlik ateşinin olduğu güne kavuşmuştuk. Sam'in cesedini şenlik ateşinin yarattığı kaostan faydalanarak yakan gençler, cesedi kaldırıp bir çöp kutusuna attılar. Tüm bunlar olurken Annalise, Sam ile yaşadığı tartışmadan sonra teselliyi Nate'in kollarında bulmaya gitmişti. Ertesi sabah olduğunda, hepsi hiçbir şey olmamış gibi Annalise'in evindeki yerini almıştı. Evde kocasını bulamayan Annalise, Sam'in kaybolduğunu düşünüp polisi aradığında yakalanacakları konusunda paniklemeye çoktan başlamışlardı. Ancak o geceyle ilgili onların bilmediği birkaç şey vardı. Wes, Sam'i öldürdüğü ödülü almak eve gittiğinde Annalise ile karşılaşmıştı. Olanları öğrenen Annalise bu cinayetten kurtulmaları için onlara yardım ediyordu aslında. Annalise'in o gece panikleyip Bonnie'yi arayıp yardım istemesi de bu planın bir parçasıydı. 




Wes, Laurel, Connor ve Micheala'yı cinayetten kurtarmak isteyen Annalise'in yapacağı tek şey vardı artık. Sam'in Lila'yı öldürdüğüne herkesi ikna etmek. Herkesi Sam'in cinayeti işlediğine inandırırsa, kendisi de Sam'in ölümünü örtbas etmek konusundaki vicdan azabını atlatmış olacaktı. Eğer Lila'yı Sam öldürdüyse, bu şekilde ölümü de hak etmiş olacaktı O'nun gözünde. Allah'tan cinayeti Sam'in üzerine yıkmak hiç de zor olmamıştı. Lila'nın Sam'den hamile olduğunu, kürtaj için gittiği doğum kliniğini ispatlamak yetmişti herkesi Sam'in katil olduğuna inandırmaya. Üstelik Lila'nın öldüğü gece, Sam'in söylediği yerde olmaması ve o gece Lila'ya gitmiş olması Annalise'in işini daha da kolaylaştırmıştı. Böylece Lila cinayetinden Rebecca aklanmıştı.




Tam Rebecca aklandı, artık her şey bitti diye derin bir nefes alacaklardı ki yine işler sarpa sardı. Sam'in yangından kalan parçaları polis tarafından bulundu. Sam vahşice öldürülmüştü ve Sam'in ortaya çıkan saldırgan kız kardeşi bu olayın peşini bırakmaya niyetli değildi. Tabii ki Sam'i Annalise'in öldürdüğünü düşünüyordu. Lila cinayetini Sam'in üzerine yıkmak yetmemişti. Şimdi bi de Sam'i öldürdüğüne inanılacak bir katil adayına ihtiyacımız vardı. Bu gibi durumlarda Annalise'in hep ilk kimin geldiğini hepimiz biliyoruz. Nate! Nate'in parmak izini, Frank ile Sam'in yüzüğüne yerleştirdiler ve olayı bir aşk cinayeti olarak göstermeyi başardılar. 




Nate, duruşmasını beklerken sürekli ortalığı karıştırma timi başkanımız Wes yine ortalığı karıştırdı. Rebecca'nın Lila cinayetiyle ilgili masum olduğundan şüphelenmeye başlayan Wes, oturduğu evin eski kiracısı Rudy'nin akıbetini araştırmaya başladı. Araştırması sonucunda Rebecca'nın masum olmadığı iddiası güçlenmeye başladı. Rudy'nin akıl hastanesine düşme sebebi Rebecca'ydı! Tüm bu araştırmalar Rebecca'yı huzursuz edince Rebecca Sam cinayetiyle ilgili polise gitmek istedi. Rebecca'yı bu yapacağını, yapmamak konusunda ikna edemediler ve onu bodruma bağladılar. Ancak bir geldiler Rebecca ortalıkta yoktu.




Bu noktaya kadar Sam'in katil olduğuna dair iddialar çok güçlü olsa da bize katilin kim olduğunu göstermemişlerdi. Ta ki son sahnelere kadar! Lila'yı Sam öldürmemişti, ancak Lila'nın öldürülmesi emrini Sam vermişti. Lila çocuğunu aldırmaya ikna olmayınca Sam, Frank'e Lila'yı öldürtmüştü. Annalise ve öğrencilerinin içi rahat olabilir boşu boşuna Sam'i öldürmediler.

Ve son sahne sezon biterken bizi bir cinayetle uğurladı. Bodrum katında bağlı olan Rebecca kaçmamıştı. Bodrum katına geldiklerinde Annalise ve Frank O'nu ölü bulmuşlardı. 




Şimdi aklımızda yeni bir soru var: Rebecca'yı kim öldürdü?


Ayın dizisi How to Get Away With Murder ile ilgili diğer yazılarımızı okudunuz mu?

Ayın Dizisi: How to Get Away With Murder Nasıl Bir Dizi?
  How to Get Away With Murder: Hapstall Davası